Ağustos 22, 2011


Hava, cadı karı memesi gibi soğuktu.

Kafasını böyle, bir şey düşündüğü için mi, yoksa başından kıçından habersiz kıyak bir ihtiyar olduğundan mı sallıyor, hiç anlayamazdınız.

Artık iğneleyici olmaktan çıkmış, terbiyesizleşmeye başlamıştı

Hayatta karşılaşabileceğiniz en felaket yalancı benimdir herhalde. Rezalet bir şey. Yani, bir dergi almak için gazeteciye gidiyorken bile, biri bana rastlayıp nereye gittiğimi sorsa, gözümü kırpmadan operaya gittiğimi söylerim. Felaket bir şey.

Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.

Eskiden onu pek akıllı sanırdım, o aptallığımla tabii. Öyle sanmamın nedeni; tiyatro, edebiyat ve bütün bu zırvalıklar üzerine çok şey bilmesiydi. Birisi bu konularda pek çok şey biliyorsa, onun aptal olup olmadığını anlayabilmeniz epey zaman alıyor.

0 yorum: