Mart 06, 2011

Into The Wild


















Kendini ve etrafında bulunan insanları şiddetli bir katılıktaki ahlak kurallarına göre ölçerdi. Belki de sürekli olabilecek bir yalnız kalma riskine giriyordu fakat Tolstoy, Jack London ve Thoreau gibi yazarların yazdığı sevdiği kitapların karakterlerinde kendine yoldaş buluyordu. O karakterlerin kullandığı kelimeleri, herhangi bir duruma uyacak şekilde kullanabiliyordu ve sıklıkla da kullanacaktı.

Başımdan çok şey geçti ve şimdi mutluluk için gereken şeyi bulduğumu düşünüyorum. Taşrada, iyilik yapılması kolay olan ve kendilerine iyilik yapılmasına alışkın olmayan insanlara faydalı olma ihtimaliyle, sessiz, gözlerden uzak bir yaşam. Ve birilerine fayda sağlayacağı umulan bir iş. Sonra dinlence, doğa, kitaplar, müzik ve komşu sevgisi. İşte benim mutluluk tanımım budur. Ve tüm bunların üstüne, eş olarak sen ve belki de çocuklar. Bir erkek hayattan daha başka ne ister ki?

Ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım? O zaman siz de benim şu anda gördüklerimi görür müydünüz?

MUTLULUK SADECE PAYLAŞILDIĞINDA GERÇEKTİR.

0 yorum: